Blog

Korkunun Başlangıcı- İlayda Betül Demirkaynak

Hayatımıza gözümüzü açtığımız ilk saniyeden itibaren bir yaşam mücadelesi veririz. Hoş ve tadı çıkarılabilen bu yaşam mücadelesinde etrafımızda bilincinde olduğumuz veya olmadığımız değerli koruma çemberleri vardır. Duygularımız bu çemberleri kapsayan randımanlı sahipliklerimizden biridir. Bu duygular içgüdülerimiz ile bir araya geldiği takdirde kimi zaman aklımızı kullanarak kimi zaman ise sevgimizi, deneyimimizi ve hatta korkumuzu kullanarak kendi koruyucu çemberlerimizi oluşturur. Bir bireyin korkması ne acizliktir ne de utanç duyulacak bir durum olarak nitelendirilebilir, hatta vücutta korku duygusunun olmaması çok ciddi yaşamsal bir tehdit ortaya çıkarır; dolayısıyla bu his esasında çok kıymetli bir duygudur. Örneğin bilim dünyasında bugüne kadar görülmüş en ilginç vakalardan biri olan ”Urbach-Wiethe” hastalığı nedeni ile hasar alan beyninde korku duygusu yok olmuş bir kadın, yapılan araştırmalarda tehdit unsuru yaratabilecek durumlardan bile korkmadığını gözler önüne sermiştir. [i]

Korku, gündelik hayatımızda sürekli karşımıza çıkabilecek bir faktördür. Yemek yaparken, yüzerken, yolda yürürken, kitap okurken ve daha birçok günlük aktivitemizde korkuyu etrafımızda hissedebiliriz. Bu his farklı sebepler ile ortaya çıkabilmektedir, yani korkunun çeşitleri vardır. Yaşama içgüdüsü ile bize zarar vereceğini düşündüğümüz şeylerden, geçmiş deneyimlerimizde canımızı bir şekilde acıtmış hadiselerden, hiçbir şekilde hayatımızda kötü bir yeri olmamış sadece düşüncelerimiz aracılığı ile sevmediğimiz ve korkmamıza sebep olan şeylerden korkabiliriz ve bunun gibi birçok sebepten kaynaklı korku türü sayabiliriz.

Peki korku nerde başlar?

Fiziksel olarak korku, beynin işlediği en karmaşık duyulardan biridir. Birçok bilim insanı korkunun beyindeki karşılığını hâlâ detaylı olarak araştırıyor olsa da bilinen en güncel bilgi beynin birçok duygunun oluşmasında sorumlu bölgesi olan amigdalanın korkudan da sorumlu olduğunu göstermektedir öyle ki amigdala bölgesi tam olarak gelişmemiş kişilerde korku duygusunun olmadığı saptanmıştır.[ii] Korkusuz bir vücut da her saniye tehlike altında bir beden demektir. Korkunun sağlık açısından bir ihtiyaç olmasının yanı sıra yeri geldiğinde bizim için tehdit unsuru olmayan şeylerden de korkmamız mümkün olabilir. Bunlar fobilerimizdir. Fobi, bireyin belirli bir duruma, cansız veya canlı bir varlığa yahut bir mekâna karşı aşırı korku hali olarak tanımlanır.[iii] Gündelik yaşamda birçok insanın dikkatini dahi çekmeyen hadiseler fobisi olan insanlar için çekilmez durumlar olabilir. Akrofobi (yüksek yerlerden korkma), akluofobi (karanlıktan korkma), araknofobi (örümceklerden korkma), aviofobi (uçuş korkusu), hematofobi (kan korkusu) gibi daha sayılabilecek literatüre girmiş 400 farklı fobi çeşidi bulunmaktadır. Hatta öyle ki fobofobi adında korkmaktan korkulan bir fobi bile vardır. Fobilerimiz başlangıç sebebi çok farklı kaynaklara dayanıyor olabilir. En yaygın bilinen fobi, kaynağını çocukluk çağından alır ve yetişkinlik döneminde de bize eşlik eder. Çocukluk çağımızda biz rahatsız eden veya bizim için kötü bir deneyim niteliğine geçen olaylar bizim ilerleyen yaşantımızda fobi sahibi bir birey olmamıza sebep olabilir.[iv] Pek tabi bu sadece çocukluk çağımızla ilgili bir durum değildir. Yaşımız ilerledikçe de fobi edinmemiz çok muhtemeldir. Öte yandan kimi zaman fobiler öğrenilmiş davranışlar olarak meydana gelebilmektedir. Bunlar, çoğunlukla aynı evde yaşadığımız bireylerin yanı sıra başka  bireyleri gözlemleyerek onların fobilerini yinelediğimiz fobi türleridir.

Özüne bakıldığında kaynağı çok çeşitli dallara uzanan korku, hayatımızın her daim bir parçası olacaktır. Önemli olan bu korkunun hayatımızı olumsuz yönde etkilemediğinden emin olmak, bundan şüphemiz olduğu takdirde de destek almaktır. Korku da birçok şey gibi doğru yönlendirildiği takdirde hayatta kullanabileceğimiz çok güçlü bir kaynak olabilir, sadece kontrol sahibi olmaya, varlığına anlam kazandırmaya veya gerekli anda bu duyguyu diri tutabilmeye odaklanmalıyız.

 

[i] NTV. (2010, Aralık 17). Bu kadın korku nedir bilmiyor! https://www.ntv.com.tr/turkiye/bu-kadin-korku-nedir-bilmiyor,V0xmbeFVaEuO9gIC6NQ4Xw

[ii] Taybaş, Ç. (2019, Ocak 18). Amigdala: Beyinde Korku Duygusunun Merkezi! Sinirbilim. https://sinirbilim.org/amigdala/

[iii] Wikipedia contributors. (2005, Nisan 28). Fobi. Vikipedi. https://tr.wikipedia.org/wiki/Fobi

[iv] Fobiler. (2020, Nisan 26). Madalyon Psikiyatri Merkezi. https://madalyonklinik.com/bolumlerimiz/cocuk-ergen-ve-aile-bolumu/fobiler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu